Malatyalı İmam
Celal Tilgen, Malatya'daki Şeker Camii'nin imamı.
Lakabı, şeker Hoca. Ama bu lakabı sadece camiye borçlu değil.
Tilgen yani namı diğer şeker Hoca, ülkenin en modern din adamlarından biri.
Vaazlarını laptopla veriyor. Soruları internetten yanıtlıyor, vaaz
arası reklam alıyor.
Vaazını 'Malatyaspor Galatasaray'ı yensin, amin' diye bitiren ama
kimseden tepki almayan bir din adamı.
Şeker Hoca bir alem hoca : 'Peygamberimiz yaşasaydı cipe binerdi,
zaten devenin de iyisine binmiş!' diyor. Teravih namazında eli boş
gelen kadınlara 'Televizyon programlarına börek çörek yapıp
gidersiniz, buraya eliniz boş geliyorsunuz! ' diye takılıyor.
Söylediklerini oya sunuyor, Cuma namazının farzını kıldırıp
'Memleketin 330 milyar dolar borcu var, haydi şimdi gidip çalışın!'
diye cemaati işlerinin başına gönderiyor. O Malatya'nın ünlü şeker
Camii'nin şeker Hoca lakaplı imamı Celal Tigen. Basın Yayın Halkla
İlişkiler mezunu. Yaşını sorduğumuzda '52 modelim!' diyor. İşte
sorular ve cevaplar:
Cemaatiniz camiden taşıyormuş. Nedir bunun esbab-ı mucibesi?
'Zebanilerden, cehennemde kaynayan kazanlardan, cehennem ateşinde
yananlardan bahsetmem. Cami korkutma yeri değil, sevdirme yeridir.
Adam camiye zaten dert, ızdırap içinde geliyor. Bir de cehennemden mi
bahsedeceğiz? '
Camide promosyon uygulamanız varmış?
'Gelenleri caminin monoton havasından kurtarmak lazım. Camiye gelen
çocuklara camiyi sevdirmek gerekir. Onlara sorular soruyorum,
bilseler de bilmeseler de şehirler arası bilet, çeyrek cumhuriyet
altını veriyorum.'
Camilerde niye devamlı ayakkabılar çalınır?
'Bizde ayakkabılar kaskoludur. Ayakkabısı çalınana ayakkabı alıyorum.'
Hep böyle grand tuvalet mi giyersiniz?
'İslam dini cübbe, sarık, takke ve tesbihten ibaret değildir.
Peygamberimiz sıcak iklimde yaşadığı için entari giymişti. Kutuplarda
yaşasa öyle mi giyecekti?'
Hurafeler ve batıl inançlara niçin bu kadar itibar ediliyor?
'Şiddetle karşıyım. Gidiyorlar türbelere, çaputlar bağlıyorlar, ' Al
sana göbek, ver bana bebek!' bunlarla uğraşıyorlar. Malatya'da Keşaf
Baba Türbesi var. Bir baktım kadınlar türbenin etrafında neredeyse
içki kokteyli yapıyorlar. Yakını içki içen eline viski, şarap, rakı
ne varsa mezara getirmiş. Şimdi bu adam kalksa bunları kovalasa haklı
değil mi? Bunlar dini, takvim yapraklarında, cami diplerinde
öğrendikleri için oluyor.'
Allah bilir sizin internet siteniz de vardır?
'Cemaate; www.celalhoca. com.tr 'ye girin, sorular sorun dedim. Cemaat
araştırmış. 'Hocam bulamadık!' dediler. Sitem yok, espri yapmıştım.
Ama hazırlıkları yapılıyor, yakında olacak.'
Cuma Namazının farzını kıldırıp cemaati gönderdiğiniz oluyormuş, niye?
'Bu memleketin 330 milyar dolar borcu var. Namazın farzını
kıldırdıktan sonra; 'Haydi şimdi gidin çalışın, memleket düzlüğe
çıksın!' diyorum.'
Sizden rahatsızlık duyanlar yok mu?
'Neşeli şeyler anlatıyorum diye çok tepki verdiler. Dini
preslemişler, monoton hale getirmişler. İslam dini güler yüzlü bir
din ama namazı bile somurtarak kılıyoruz.'
Şeker Hoca devam ediyor:
'Şeker Camii'ne yalınayak gelinmesini yasakladım. Ayağında mantar,
egzama, başka bir hastalık olabilir. İnsanlar o ayakla basılan yere
secde ediyorlar. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı'na cemaate galoş
giydirelim dedim. Henüz alamadım ama 1000 tane alıp koyacağım
camiye.'
***
'Bir gün sabah namazı için camiye gelmiştim. Üstünde hırka olan
birini gördüm ama çok karanlıktı, tanıyamadım.'Kimisiniz?' dedim,
'Turgut Özal'ım' dedi. O sırada Başbakandı. Korumalarını atlatıp
gelmiş. Annesi Hafize Hanım'la tanıştırıp aile imamları olmamı, dini
konularda onları yönlendirmemi ve yılda 5 kere hatim indirmemi istedi.
'Babam için 5 kere hatim indirmiyorum, ancak bir kere yapabilirim! '
dedim. 'Peki öldükten sonra mezarıma 5 yıl boyunca gelip dua okur
musun?' dedi.
'Ya Amerika'da, Arabistan'da ölürseniz, nasıl geleyim?' dedim, onu da
kabul etmedim.
Ama 4 yıl boyunca Özal ailesinin aile imamlığını yaptım.'
***
'Bir zaman cami yeni yapıldığı zamanlarda 4 avize gerekiyordu. Halde
çalışan birine; 'Sen camiye avizeleri getir, ben senin reklamını
yapayım!'dedim. Cami doluyken cemaate; 'Namazın farzı kaç diye sorsam
aranızda bilen olur, bilmeyen olur. Haydi ondan da vazgeçtim,
abdestin farzını sorsam onu da bilen olur, bilmeyen olur.. Ama
kaliteli, ucuz sebze ve meyvenin hal binası No:47 Şahin Topaloğlu'nda
satıldığını bilip oraya gidersiniz!' dedim. 15 gün sonra avizeleri
getirdi. 'Hocam, gelen giden benim dükkanı soruyor, caminin başka
ihtiyacı var mı?' diye sordu.'
***
'Bir ara dünya kupası maçı vardı. Birkaç rütbeli kişi teravih
namazını da, maçı da kaçırmak istemiyordu. 'Hocam ne yapacağız?' diye
sordular. 'Teravihe gelin, hızlı kıldırıp sizi maça yetiştiririm! '
dedim. Birkaç rekatı hızlı hızlı kıldırdım. Sonra biraz rolantiye
almışım. Maça geciktiler. 'Hocam ne yaptın?
İyi gidiyordun,sonra birden yavaşladın?' dediler. 'Yahu radara
yakalandık! Görmediniz mi, cemaatin arasında Malatya Müftüsü vardı?'
dedim.
Celal Tilgen, Malatya'daki Şeker Camii'nin imamı.
Lakabı, şeker Hoca. Ama bu lakabı sadece camiye borçlu değil.
Tilgen yani namı diğer şeker Hoca, ülkenin en modern din adamlarından biri.
Vaazlarını laptopla veriyor. Soruları internetten yanıtlıyor, vaaz
arası reklam alıyor.
Vaazını 'Malatyaspor Galatasaray'ı yensin, amin' diye bitiren ama
kimseden tepki almayan bir din adamı.
Şeker Hoca bir alem hoca : 'Peygamberimiz yaşasaydı cipe binerdi,
zaten devenin de iyisine binmiş!' diyor. Teravih namazında eli boş
gelen kadınlara 'Televizyon programlarına börek çörek yapıp
gidersiniz, buraya eliniz boş geliyorsunuz! ' diye takılıyor.
Söylediklerini oya sunuyor, Cuma namazının farzını kıldırıp
'Memleketin 330 milyar dolar borcu var, haydi şimdi gidip çalışın!'
diye cemaati işlerinin başına gönderiyor. O Malatya'nın ünlü şeker
Camii'nin şeker Hoca lakaplı imamı Celal Tigen. Basın Yayın Halkla
İlişkiler mezunu. Yaşını sorduğumuzda '52 modelim!' diyor. İşte
sorular ve cevaplar:
Cemaatiniz camiden taşıyormuş. Nedir bunun esbab-ı mucibesi?
'Zebanilerden, cehennemde kaynayan kazanlardan, cehennem ateşinde
yananlardan bahsetmem. Cami korkutma yeri değil, sevdirme yeridir.
Adam camiye zaten dert, ızdırap içinde geliyor. Bir de cehennemden mi
bahsedeceğiz? '
Camide promosyon uygulamanız varmış?
'Gelenleri caminin monoton havasından kurtarmak lazım. Camiye gelen
çocuklara camiyi sevdirmek gerekir. Onlara sorular soruyorum,
bilseler de bilmeseler de şehirler arası bilet, çeyrek cumhuriyet
altını veriyorum.'
Camilerde niye devamlı ayakkabılar çalınır?
'Bizde ayakkabılar kaskoludur. Ayakkabısı çalınana ayakkabı alıyorum.'
Hep böyle grand tuvalet mi giyersiniz?
'İslam dini cübbe, sarık, takke ve tesbihten ibaret değildir.
Peygamberimiz sıcak iklimde yaşadığı için entari giymişti. Kutuplarda
yaşasa öyle mi giyecekti?'
Hurafeler ve batıl inançlara niçin bu kadar itibar ediliyor?
'Şiddetle karşıyım. Gidiyorlar türbelere, çaputlar bağlıyorlar, ' Al
sana göbek, ver bana bebek!' bunlarla uğraşıyorlar. Malatya'da Keşaf
Baba Türbesi var. Bir baktım kadınlar türbenin etrafında neredeyse
içki kokteyli yapıyorlar. Yakını içki içen eline viski, şarap, rakı
ne varsa mezara getirmiş. Şimdi bu adam kalksa bunları kovalasa haklı
değil mi? Bunlar dini, takvim yapraklarında, cami diplerinde
öğrendikleri için oluyor.'
Allah bilir sizin internet siteniz de vardır?
'Cemaate; www.celalhoca. com.tr 'ye girin, sorular sorun dedim. Cemaat
araştırmış. 'Hocam bulamadık!' dediler. Sitem yok, espri yapmıştım.
Ama hazırlıkları yapılıyor, yakında olacak.'
Cuma Namazının farzını kıldırıp cemaati gönderdiğiniz oluyormuş, niye?
'Bu memleketin 330 milyar dolar borcu var. Namazın farzını
kıldırdıktan sonra; 'Haydi şimdi gidin çalışın, memleket düzlüğe
çıksın!' diyorum.'
Sizden rahatsızlık duyanlar yok mu?
'Neşeli şeyler anlatıyorum diye çok tepki verdiler. Dini
preslemişler, monoton hale getirmişler. İslam dini güler yüzlü bir
din ama namazı bile somurtarak kılıyoruz.'
Şeker Hoca devam ediyor:
'Şeker Camii'ne yalınayak gelinmesini yasakladım. Ayağında mantar,
egzama, başka bir hastalık olabilir. İnsanlar o ayakla basılan yere
secde ediyorlar. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı'na cemaate galoş
giydirelim dedim. Henüz alamadım ama 1000 tane alıp koyacağım
camiye.'
***
'Bir gün sabah namazı için camiye gelmiştim. Üstünde hırka olan
birini gördüm ama çok karanlıktı, tanıyamadım.'Kimisiniz?' dedim,
'Turgut Özal'ım' dedi. O sırada Başbakandı. Korumalarını atlatıp
gelmiş. Annesi Hafize Hanım'la tanıştırıp aile imamları olmamı, dini
konularda onları yönlendirmemi ve yılda 5 kere hatim indirmemi istedi.
'Babam için 5 kere hatim indirmiyorum, ancak bir kere yapabilirim! '
dedim. 'Peki öldükten sonra mezarıma 5 yıl boyunca gelip dua okur
musun?' dedi.
'Ya Amerika'da, Arabistan'da ölürseniz, nasıl geleyim?' dedim, onu da
kabul etmedim.
Ama 4 yıl boyunca Özal ailesinin aile imamlığını yaptım.'
***
'Bir zaman cami yeni yapıldığı zamanlarda 4 avize gerekiyordu. Halde
çalışan birine; 'Sen camiye avizeleri getir, ben senin reklamını
yapayım!'dedim. Cami doluyken cemaate; 'Namazın farzı kaç diye sorsam
aranızda bilen olur, bilmeyen olur. Haydi ondan da vazgeçtim,
abdestin farzını sorsam onu da bilen olur, bilmeyen olur.. Ama
kaliteli, ucuz sebze ve meyvenin hal binası No:47 Şahin Topaloğlu'nda
satıldığını bilip oraya gidersiniz!' dedim. 15 gün sonra avizeleri
getirdi. 'Hocam, gelen giden benim dükkanı soruyor, caminin başka
ihtiyacı var mı?' diye sordu.'
***
'Bir ara dünya kupası maçı vardı. Birkaç rütbeli kişi teravih
namazını da, maçı da kaçırmak istemiyordu. 'Hocam ne yapacağız?' diye
sordular. 'Teravihe gelin, hızlı kıldırıp sizi maça yetiştiririm! '
dedim. Birkaç rekatı hızlı hızlı kıldırdım. Sonra biraz rolantiye
almışım. Maça geciktiler. 'Hocam ne yaptın?
İyi gidiyordun,sonra birden yavaşladın?' dediler. 'Yahu radara
yakalandık! Görmediniz mi, cemaatin arasında Malatya Müftüsü vardı?'
dedim.